HÜDA PAR GİK (Genel İdare Kurulu) Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, bir dizi ziyaret için geldiği Denizli’de www.gazetesehir.com internet haber sitesini de ziyaret etti. Ziyarette HÜDA PAR İl Başkanı Hacı Şani, HÜDA PAR Antalya İl Başkan Yardımcısı Rıfat Karadaş, HÜDA PAR Honaz İlçe Başkanı Fırat Arslan ve HÜDA PAR Denizli Gençlik Kolları Başkanı Bilal Ekinci’de hazır bulundu. Sentez Medya Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Nebioğulları, www.gazetesehir.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hasan Durna ile sohbet eden Tanrıkulu, Merve Cabar’ın programına da konuk oldu. Programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Tanrıkulu, ‘2012 yılında partimiz kurulduğu zaman 45 kurucu üyesinden biriyim. O günden beri de genel idare kurulu üyesi olarak genel başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Bir dönemde Diyarbakır il Başkanlığı görevini yürüttüm. Siyasete devam ediyorum. Daha önce de sivil toplum kuruluşlarında yer aldım çalışmalar yaptım. Özellikle sosyal ve kültürel alanlarda diğer taraftan da fakir ve muhtaç ailelere yetimlere yardım faaliyetlerinde bulundum. Aynı zamanda medya başkan yardımcısıyım bu bölgede ve illerimize ziyarete gittiğimiz zaman oradaki medya kuruluşlarını da ziyaret ediyoruz’ dedi
Uyuşturucu ve boşanmalar büyük sorun
Parti olarak ilk günden beri devamlı halkın içinde olduklarını, yani seçim endeksli bir çalışma değil seçim dışında da halkın sorunlarını, sıkıntılarını yerinde görmek, tespit etmek ve buna yönelik çözüm bulmak için çareler aradıklarını, ziyaretler gerçekleştirdiklerini ifade eden Tanrıkulu, ‘Gittiğimiz yerlerde uyuşturucu ve boşanmalar öne çıkıyor. Bu iki sorun sadece Denizli’nin değil bölgemizin ve ülkemizin çok ciddi sorunları. Yani uyuşturucu yaşının ilkokul çağındaki çocuklara kadar düşmesi, boşanmaların artması aslında bizim geleceğimizin de tehlikede olduğunu gösteriyor. Niçin acaba biz bu hale geldik oysaki Türkiye milleti Türkiye halkı olarak yani en çok değer verdiğimiz konuların başında aile kurumu geliyordu. Kadın ve erkek arasında bir birliktelik karşılıklı saygı diyalog vardı. Ama bakıyoruz son zamanlarda maalesef eksilmeye başladı. Azalmaya başladı ve sorun ve sıkıntılarımız artmaya başladı. Aslında bu konuda yapılması gerekenler belli ama bu konuda iktidar güçlü ve etkili adımlar atmıyor. Çünkü yıllardır biz bunu dile getirdik. Daha geçenlerde hükümet bir karar aldı aileyle alakalı ikinci çocuğa şu kadar yardımda bulunacağız üçüncü çocuk olursa 5 bin lira yardımda bulunacağız. Niye çünkü nüfus azalıyor insanlar evlenmiyor, boşanmalar arttı. Ve evlenenler bile 30-35, 40 yaşında evlenmeye başladı. Çocuk yapmıyorlar. Yeni nesle bakıyoruz, evlenenler bir tane bilemedin en fazla 2 çocuk yapıyorlar. Tabii ki bunun maddi ve manevi sebepleri var. Sadece ekonomik sıkıntılardan değil açıkçası biraz da insanların dünyevi bakış açılarının ideolojilerinin ve biraz da daha rahat yaşamak istemelerinden kaynaklanıyor. Yani Avrupa’daki bundan 30-40-50 yıl önce olan hastalık maalesef ülkemize gelmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla hem aileyi güçlendirmek hem uyuşturucu müptelası olan evlatlarımızı ondan kurtarmak için iktidarın çok ciddi ve etkili yasalarla adım atması gerekir. Bize göre şu anda ailenin tehlikeye düşmesi, boşanmaların artması, kadına şiddetin artmasının en büyük sebebi bize göre İstanbul sözleşmesinin yanlış uygulanmasından kaynaklanıyor. Kadına şiddet her yıl artıyor. Demek ki burada yanlış giden bir şeyler var. Biz diyoruz ki evet şu anda 6284 sayılı yasa yerinde duruyor ama bu Yasayı da revize etmek gerekiyor. Şu anda alınan tedbirler kadını, çocuğu korumuyor, şiddeti önlemiyor dolayısıyla bütün olarak yani hayatın tedbirler almak gerekiyor. Yani siz bir yandan yasa çıkartıyorsunuz diğer tarafta televizyon dizileri ile sinemayla tam tersi adımlar atıyorsunuz. Bunlar doğru değil bunların bir daha gözden geçirilmesi gerekir’ dedi
Gündemin ilk maddesi Gazze
Türkiye’nin içeride ve dışarıda birçok sorunu olduğunu belirten Tanrıkulu, “Ulusal arası sorunların başında da Gazze’de işlenen ve devam eden soykırım var. Soy kırımın durdurulması için elimizden gelen gayreti gösterdik göstermeye de devam ediyoruz. Bizim için aslında gündemin ilk maddesi Gazze. Orada dünyanın gözleri önünde cinayetler işleniyor, katliamlar yapılıyor. Normalleştirilmeye çalışılıyor. Gazze’de işlenen bu soykırımın bu katliamın devamlı sıcak tutulması gerekiyor. Gündemde tutulması gerekiyor. Bunun da birkaç sebebi var bunlardan birisi her şeyden önce biz din kardeşiyiz yani onlarda bizim Müslüman kardeşlerimiz ikincisi o topraklar yani İsrail tarafından işgal edilen o topraklar daha 105 yıl önce bizim topraklarımızdı. Yani Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarıydı. Üçüncü olarak ta insani olarak bu olaya yaklaşmak lazım. Vicdan sahibi olan birisi yapılan bu katliamlara kime yapılırsa yapılsın, hangi dine mensup olursa olsun, hangi dine etnik yapıya sahip olursa olsun bu katliamları kabul etmemesi lazım. Yani vicdani olarak her insanın ona karşı gelmesi lazım. Dolayısıyla biz Gazze meselesinde gündemde tutulması sıcak tutulması gerektiğine inanıyoruz. 7 milyona yakın Filistinli mülteci olarak kendi ülkesinin dışında yaşıyor. Ve şu anda da Gazze’de büyük bir insanlık katliamı var. Kendi topraklarından çıkarılmak isteniyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil yani dolayısıyla bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. O insanlara sahip çıkmak lazım. Zülüm kimden gelirse gelsin karşı çıkmak lazım. Gittiğimiz her yerde bunu söylüyoruz. Ve bunun gündeme getirilmesi için medya kuruluşları, hem siyasi partiler olsun ve diğer kurumlar olsun bunu sıcak tutmamız lazım bunlara sahip çıkmamız lazım. Zulümde de karşıya gelmemiz lazım’ dedi
