8885,00%0,24
34,30% 0,21
37,16% -0,48
3018,13% -0,06
5010,40% 0,20
Özel Denizli Tekden Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, gebelik hakkında bilgilendirmede bulundu. Gebelik döneminde yaşanabilinecek riskleri de ifade eden Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Gebelik normal ve doğal bir süreçtir. Bazı durumlarda gebe kalmadan önce anne adayının vücudunda bulunan hastalıklar (annenin mevcut hastalıkları) veya hamilelikten dolayı sonradan gebelik dönemi ortaya çıkan sorunlar çeşitli risklerin ortaya çıkmasına yol açar. Böyle gebeliklere riskli gebelik veya yüksek riskli gebelik denir. Riskli ve yüksek riskli gebelikler bazı durumlarda hem hamile annenin hem de anne karnındaki bebeğin sağlığını ve hatta hayatını tehdit edebilir. Riskli gebelik doktorları ile yapılması gereken riskli gebelik takibi, normal gebelik takibine göre çok farklı yönler içermektedir. Riskli gebeliklerde gebelik takibi, daha özel bir planlama gerektirir. Bu planlama, mevcut olan risk faktörlerine göre yapılır. Riskli gebeliklerde rutin kontroller, var olan risk faktörlerine bağlı olarak planlanır. Normal bir gebelik sürecinde, ayda bir yapılan muayeneler, riskli gebeliklerde daha sık yapılabilir. Gerekli görülmesi durumunda, anne hastanede müşahede altında tutulabilir. Riskli gebeliklerde de normal bir gebelik takibinde başvurulan, kan ve idrar testleri, tarama testleri, NST, ultrason ile görüntüleme gibi tetkiklere başvurulur. Tarama testleri ile bebeğin gelişimsel süreci takip altında tutulur” dedi.
Riskli gebelik belirtileri neler olduğunu söyleyen Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Riskli gebelik, anne ve bebek sağlığını tehdit eden birçok faktör sonucunda ortaya çıkabilir. Bu risk faktörleri, annede veya bebekte bulunabileceği gibi; geçmiş gebelik öykülerinden de kaynaklanabilir. Ayrıca, doğum esnasında karşılaşılan, anne ve bebek açısından tehlike barındıran durumlar da, riskli gebeliğe neden olabilir. Annede görülen ve riskli gebeliğe neden olan faktörler; 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük anne adayı, fazla kilolu veya çok zayıf anne adayı, daha önceden geçirilen kadın hastalıkları ve ameliyatlar, diyabet, hipertansiyon, tiroid, guatr, karaciğer, kalp ve damar hastalıkları, rahimde miyom veya polip olması, rahim ağzı yetmezliği olarak sıralanabilir. Bebekte görülen ve riskli gebeliğe neden olan faktörler; kromozom anomalileri, gelişimsel problemler, amniyotik sıvının az veya çok olması, doğumsal anomali riski, anne karnında geçirilen hastalıklar, bebeğin rahim içerisindeki duruşunda anormallik olması olarak sıralanabilir. Karşılaşılabilen diğer risk faktörleri ise; annede vajinal kanama olması, erken doğum riski, çoğul gebelikler, daha önceden düşük yapılmış olması, daha önceden prematüre veya iri bebek doğumu yapılmış olması, anne adayının önceki doğumlarında aşırı kanama olmuş olması, önceki gebeliklerde rahim yırtılması ile karşılaşılmış olması, plasentanın bebekten erken ayrılmış olması, plasentanın rahim duvarına yapışması, doğum sırasında aşırı kanama olması olarak sıralanabilir” diye konuştu.
Hamilelik esnasında gelişen sorunlara değinen Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Plasentanın (bebeğin eşi) erken ayrılması: Genellikle 20. haftadan sonra plasenta kendiliğinden ayrılır ve annede şiddetli kanama veya gizli kanama olabilir. Ayrılma arttıkça kanama artar ve karın ağrısı ortaya çıkar. Bazı hastalarda şok meydana gelebilir. Plasentanın erken ayrılması hem anne hem bebek için büyük risk oluşturur. Plesantanın erken ayrılması ileri yaş kadınlarda, hipertansiyonu olanlarda, polihidroamnios denilen bebeğin suyunun fazla olması durumunda, doğum yollarında enfeksiyon varlığında, vaskulit (küçük damarların iltihabı), daha önceden bu sorunu yaşayanlarda, karın travması geçirenlerde, sigara kullananlarda, erken membran rüptürü (bebeğin suyunun erken gelmesi) olanlarda ve kokain kullananlarda daha sık oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.
Riskli gebeliklerde takip önemli
Riskli gebeler nasıl takip edileceğini anlatan Op. Dr. Kınaş, “İdeal olan, gebe kalmayı düşünen kadınların gebelikten önce doktor kontrolüne gitmeleridir. Yukarıda bahsettiğimiz bazı hastalıklar gebelik ile birlikte kötüleşmekte, anne ve bebek için risk oluşturmaktadır. İlk önerilen doktor ziyareti 6-8. haftalar arasındadır. 28 haftaya kadar 4 hafta aralıklarla, 28-36 hafta arasında ise 2 haftalık aralıklarla takip önerilir. Daha sonra takipler sıklaştırılır ve gebe haftada bir defa görülür. Gebe çok riskli ise doktor ziyaretleri daha sık, düşük riskli ise daha seyrek yapılır. İlk muayenede hekim anne adayının özgeçmişini dikkatli bir şekilde sorgular. Önceden var olan hastalıklar tespit edilir. Ailede kalıtsal hastalık, genetik bozukluğu olan çocuk, düşük ve ölü doğum sayısı önemlidir. Daha sonra fizik muayene ve ultrason yapılır. Anne adayından tam kan sayımı, hepatit B virüsü tayini, anne ve babanın kan gurupları, karaciğer ve böbrek testleri, idrar tahlili, kızamıkçık tetkiki, açlık kan şekeri, tiroid testleri ve şeker yükleme testi istenir. Annenin son zamanda yapılmış smear sonucu varsa değerlendirilir” dedi.